“Sınırlar, sadece onları kabul edenler için vardır” İnsanın iç dünyasındaki belki de en büyük çelişki, akıl ile kalbin birbirine fısıldadığı sözlerdir.
Akıl, düzenin, mantığın ve hesapların dilidir.
Kalp ise hissin, sezginin ve arzunun mekânıdır.
Akıl yol haritalarını çizer, rakamlarla ölçer, sınırlarla çerçeveler.
Her şey hesaplanabilir bir vaziyet halindedir.
Duygular ise çoğunlukla şaşırılan ve doğal olarak akışına bırakılan engelli bir süreçtir. Kalp ise aklın anlamsız bulduğu yerde konuşur.
Bazen aklın planlarına karışır.
Ve insanı bilinmeyene doğru sürükler galiba heyecanın en mükemmel olduğu noktada burasıdır bilinmeyene doğru ilerlemek. Akıl ile kalp arasında geçenler bir savaş mıdır yoksa bunlar bir denge oyunu mudur?
Akıl daima kalbin fırtınalarını yatıştırmaya çalışır.
Kalp ise aklın sert duvarlarını yıkmaya.
Her ikisi de kendi açısından bakıldığında haklıdır ama bu ikisi var olmadan insan tam olmaz. Mesela bir karar verme anında akıl seni mantıklı olana yönlendirir kalp ise kararın seni nasıl hissettireceğine yönlendirir.
Bazı durumlarda kalp bazı durumlarda da aklın dediği olur.
Önemli olan bu ikiliyi içinde savaştırmak değil bir dost gibi uyum içinde çalıştırmak. Kalp seni sevgiye merhamete fedakârlığa çağırır.
Akıl ise o sevgiyi ve fedakârlığı sürdürmek için sınırları koyar.
Kalp seni bağışlamaya iter.
Akıl affetmenin sana neler kazandıracağını düşünmene yardımcı olur. Akıl ve kalp birlikte yol almalı;
Biri olmadan diğeri eksiktir.
Akılsız bir kalp körleşir, kalp olmadan da akıl soğur.
Hayatımızda ilerlerken aklımızı ve kalbimizi dinlemeli sonra ikisinin ortak sesini bulmalıyız.
İşte o zaman insan, gerçek anlamda özgür olur. Yol çoksa… işte orada, aklın haritaları susar.
Çünkü akıl hesap yapar, kalp ise hisseder.
Pusulanı cebinde değil, göğsünde taşımalısın o vakit.
Çünkü kalp, yönü değil, niyeti bilir.
Yürek nereye dönerse, kader orada şekil alır.
Kimi yollar parıltılıdır ama karanlığa çıkar.
Kimi yollar taşlıdır ama sonunda ışık vardır.
Kalp, hangisinin gerçek olduğunu bilir.
Onun sesi bazen sessizliktir, bazen bir sızı, bazen bir huzur.
Dinleyebilirsen, seni dünyanın bütün yollarından geçirip kendine ulaştırır.



