Çocukluğunda bu yaşları düşündüğünde nasıl biri olmak istediğini sorduğumuzda, Aral, "Bunu düşündüğümde mutlu oluyorum çünkü hayallerine çok düşkün bir çocuktum. Şu anki bağımsız, eğlenceli ve kendi kendine yeten hayatımı görse, çocukluğum mutlu olurdu, eminim. Kendimi inşa ederken bilinçdışı olarak bu hayatıma yansıttım" şeklinde konuştu.
Kendi iç dünyasını nasıl dengelediğini ve uyum sağladığını sorduğumuzda ise Aral, "Genel olarak içe dönük biriyim. Sosyal adaptasyon ve sosyalleşme konusunda terapi aldım. Kendi sınırlarımı ve nerede mutlu olduğumu öğrendikten sonra hem özel hem de profesyonel yaşamımda doğal bir denge kuruldu" dedi.
Aral'a ilişkilerdeki duruşunu sorduğumuzda ise, "O an ne yapmam gerektiğini hissediyorum. Ağlamak, yürümek, dans etmek veya arkadaşlarımla zaman geçirmek gibi her şey olabilir. Önceden belirlediğim bir yol yok, harekete geçtikçe yolum şekilleniyor" şeklinde yanıtladı.
Söylentilerle nasıl başa çıktığını sorduğumuzda ise Aral, "Eskiden daha kişisel algılardım ve kırılırdım. Ancak zamanla görmezden gelmeyi öğrendim. Gerçeklikten ötesine geçmiyor, kendi dünyamda odaklanıyorum" şeklinde konuştu.
Son olarak yaz tatilini nasıl geçireceğini sorduğumuzda Aral, "Bu yaz çalışıyorum, zaman buldukça kaçış olarak görüyorum ve denize girmeyi hayal ediyorum. Sevgilimle, köpeğimiz Lokum'la ve arkadaşlarımla sakin bir yerde keyifli vakit geçirmeyi planlıyorum" dedi.
Meriç Aral'ın All dergisine verdiği röportajda, hayat felsefesi ve kişisel deneyimleriyle ilgili samimi açıklamaları dikkat çekti.